Sığırlarda İç ve dış Parazitlerle Mücadele
A. İç Parazitler
**İç parazitler
sığırların iç organlarında barınırlar. Karaciğer, akciğer, mide ve bağırsakları
tercih ettikleri organlardır.
1. Aşağıdaki parazitler
karaciğere yerleşirler.
- Kum kelebeği
- Yaprak kelebeği
- Yılan kelebeği
a. Kum
Kelebeği
**Sığırların karaciğer
safra kesesinde ve safra yollarında yaşar. Bu parazitlerin yumurtaları sığırın
dışkısı ile dışarıya atılır. Otlar arasında bulunan sümüklü böcekler bunları
alır. Sümüklü böcekte gelişmeye başlayan bu parazit, larva halini alır ve
sümüklü böcekten ayrılır. Sonrasında ise karıncalara geçerek, karıncaları ot
ile birlikte yiyen sığırlar parazite yakalanmış olurlar.
b. Yaprak
Kelebeği
**Özellikle sığırların
karaciğerinde görülür. Su sümüklüleri denilen sümüklü böcekler, bu kelebeğin
karaciğerde gelişmesinde önemli rol oynar. Az akıntılı su kenarlarında ve
çayırlı yerlerde bu sümüklü böcekler çok fazla bulunduğundan buralarda otlayan
sığırlar bu paraziti alırlar.
c. Yılan
Kelebeği
**Yılan kelebeği paraziti
yine su sümüklü böceklerin varlığına bağlı olarak gelişme göstermekte ve
karaciğerde yaşarlar. Bu üç parazitler karaciğerde aynı zamanda bulunmakla
birlikte ayrı yalnız başlarına da bulunabilirler.
**Karaciğerinde kelebek
parazitleri bulunan hayvanlarda kansızlık, kilo kaybı boy gösterir. Sağmal ineklerin
süt veriminde yarı oranına kadar ciddi azalma görülür.
2. Akciğer Kıl Kurtları
**Sığırların akciğerlerinde
yaşayıp akciğer iltihabına neden olurlar. Akciğer kıl kurtlarının mevsimsel
dağılışı, otlatma sistemine, bölge iklimine, ilaçlama zamanına, mera bulaşma
kaynaklarına, sığırların yaşına ve yavrulama dönemine bağlı olarak değişkenlik
gösterir. Yağış miktarını fazla olduğu bölgelerde ve yıllarda daha fazla ziyana
yol açar.
**Tedavi olarak,
parazitin yaygınlığı dönemini, mera ve bögesel iklim koşulları düşünerek
yapılmalıdır. Hayvanlar meradan çıkmadan önce ve çıktıktan sonra olmak üzere
yılda iki defa ilaçlanması tercih edilir.
3. Mide ve Bağırsak Kıl Kurtları
**Bu parazitler ince bağırsaklarda
ve midede yaşarlar. Dışkı yoluyla dışarıya çıkan yumurtalar, hayvanların otlanması
ile ağız yoluyla mide ve bağırsaklara geçer.
4. Askaritler
**Genç danalarda daha
fazla görülür. Bu parazitler süt yoluyla da bulaşırlar. Anasını emen yavrular,
askarit parazitleri emdiği süt ile alır. Askaritleri alan hayvanlarda ishal ve
zayıflama sorunları ortaya çıkar. Bunun tedavisi mevcut olup, uzman veteriner
hekimlerden teknik destek alınabilir.
İç parazitler ile
zamanında mücadele edilmediğinde işletmeler açısından, geviş getiren hayvanlarda
iç parazitler büyük ekonomik kayıplara yol açabilmektedir.
5. Sistiserk
(Cysticercus Bovis)
**Halk arasında bu
kistlere abdest bozan silahsız Tenya olarak biliniyor. Bunlar dışkı ile
dışarıya çıkıp hayvanların otlanmaları sonucu parazitleri alırlar. Sonrasında zamanla
Kastlarda kistler oluşmaya başlar.
6. Ekinokok
**Köpeklerin bağırsaklarında
yaşarlar ve küçük bir şerittir. Yumurta dışkı ile dışarıya çıkar. Bu
parazitleri alan insan ve sığırlarda ekinokok kistleri oluşmaya başlar.
**İç parazitler yuvarlak kurtları, Tenyaları ve karaciğer kelebeklerini kapsamaktadır. İç parazitler hayvanlara sindirim ve solunum yolu ile yerleşirler ve bunlar öksürüğe, ishale, kansızlığa, ağırlık kaybına, günlük yem tüketiminde azalmalar, ciddi verim kayıplarına ve hatta hayvanların kaybı gibi büyük kayıplara yol açarlar. Ayrıca kesim sonrası sakatatların imhasına yol açarak ayrı bir ekonomik kayba daha neden olur.
**Ülkemizde genelde hayvan sahipleri tek bir ilaçla tüm parazitlerden arınma yoluna giderler. Tek bir ilaçla tüm parazitlerden arındırma işlemi başarılı olamaz. Ayrıca iç parazit mücadelesi kapsamında da çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Söz konusu, enjeksiyonluk bir mücadele ilacı dış parazitler, iç parazitlerden yuvarlak kurtlar ve karaciğer kelebekleri üzerinde etkilidir. Tenyalar (Şerit) için ayrı ilaç kullanılmalıdır. Örneğin, bir konbine antelmentik tableti ile yuvarlak kurtlar ve karaciğer kelebekleri için kullanılır iken, yine tenyalar için ise ek bir ilaç kullanmak gerekir.
**Karaciğer Kelebeklerinin ergin formları ile mücadelede bulunmak basittir. Fakat; daha erken evrelerdeki Fasciolalar (Kelebekler) ergin hale geldiklerinden dolayı sorun devam eder. Böyle durumda 6-7 haftada bir karaciğer kelebekleri için ilaç kullanmak veya erken evredekiler için ilave ilaç kullanmak daha mantıklı olacaktır.
**Hayvan sahipleri için parazitlerden arındırma işlemi her zaman önemlidir ve faydalıdır. Ayrıca meraya çıkan hayvanlar açısından bu huşu daha da önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu yüzden meraya çıkmadan önce ve sonra veya ilkbahar ve sonbaharda genel bir arındırma işlemi yapılması yöntemi benimsenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken konu mücadele edilmesi gereken parazitler ve canlı ağırlıktır.
**Parazitler ile mücadelede hedeflenen, yani yuvarlak kurtlar (kıl kurtları, solucanlar), tenyalar (şeritler) ve Karaciğer Kelebekleri (Trematodlar) gibi tüm bunlar göz önüne alınarak ilaç ya da ilaçlar seçilmelidir. Aynı etken maddeli ilaç bile olsa, canlı ağırlığa göre ve parazite göre farklı dozlarda kullanılması şarttır. Bunun için uzman bir veteriner hekimden teknik destek alınmalıdır.
**Mücadele kapsamında hedeflenen parazit ve hayvanın canlı ağırlığı göz önüne bulundurularak parazitlerle mücadelede bulunmalıdır. Bu iki durumu göz önünde bulundurmadan parazitlerle mücadele yapılsa dahi başarılı olamayacaktır. Sadece yuvarlak kurtlara karşı daha düşük dozda bir ilaç başarılı olabilirken, karaciğer kelebeklerine karşı biraz daha yüksek dozda bir ilaç, tenyalara karşı ise daha da yüksek dozda bir ilaç verilmesi durumunda başarılı olacaktır. Tabi ki yine bu konuda teknik destek alınması gerekir.
**Mücadelesi hedeflenecek olan parazitler nasıl belirlenebilir? Genellikle bölgesel bilgi birikimi ve mezbahadan alınan geri bilgi bizlere ışık tutacaktır. Tabii ki en doğru yöntem dışkı muayenesidir. Ama dışkı muayenesine dayalı bir mücadele programı çok yaygın bir uygulama değildir.
**Karaciğer Kelebekleri için kullanılan birçok antiparaziter ilaç hem erken dönemdekilere hem de Kum Kelebeği adı verdiğimiz parazite (Dicrocoelium dendriticum) etkili olamaz. Böyle durumlarda ek bir antelmentik daha kullanmak zorunluluğu ortaya çıkar.
**Yuvarlak kurtlar süt ve rahim yoluyla buzağılara da geçebileceğinden dolayı anne aday ineklerinin ilaçlanması önemli ve öncelikli olmalıdır. Eskiden hayvan sahipleri, inek gebe iken parazit ilacı kullanılırsa hayvana zarar verebileceği endişesinden parazitlerden arındırma işlemi yapmaktan çekininlerdi. Günümüzde ise modern antelmentiklerde böyle bir sorun yoktur. Endişe söz konusu değildir. Gebelere parazitlere karşı ilaçlama yapılması yerinde olacaktır.
**Parazitlerle mücadelede eksik dozda ilaç kullanıldığında bir süre sonra kullanılan ilaca karşı dirençleri gelişir. Parazitlerin ilaca karşı direnç göstermemeleri için uygun ve doğru dozda ilaç kullanılması gerekir.
**Parazitlerden arındırmak maksadıyla hayvanlara sıvı, tablet ve enjeksiyon tarzında ilaçlar kullanılıyor. Tablet tarzında ilaçlar kullanıldığında dikkatli olunması gerekir. Tabletler yem karıştırma makinasında eşit bir şekilde dağıtılmasından emin olunuyorsa, tabletler bu şekilde de kullanılabilir.
**Büyük sürülerde hızlı bir şekilde yapılan parazit hapı yutturulması durumunda bazı koyunlar ya da keçiler tableti biraz ötede ağızlarından çıkarıp atabiliyorlar. Dolayısıyla parazitler ile mücadelede başarısız olunur ve harcanan masraf boşuna gitmiş olunur. Bu sorun gözünüzde bulundurulmalıdır ve bu yönde dikkatli olmak, eğer varsa o ilacın enjeksiyon ya da sıvı formunu seçmek daha uygun olacaktır.
B. Dış Parazitler
**Hayvanların derisinin
üzerinde veya içinde yaşayan parazit çeşitleridir.
a. Hipoderma bovis (Büvelek, Nokra, Akra)
**Etkeni Hipodermozis
hastalığıdır. Dişi sineklerin çiftleşmeleri sonucu yumurtalarını sığırların
kılların diplerine bırakırlar. Yumurtalardan çıkan kurtçuklar deriyi delip deri
altına giderek yaşamaya başlarlar. Zamanla deri altında şişkinlikler oluşmaya
başlayarak derinin tahrip olmasına yol açar. Bu kurtçukların salgılamış olduğu
salgı ile hayvanların derisini eriterek, deride delikler meydana gelir. İlaç
tedavisi mümkündür.
b. Uyuz
**Uyuz böceği adı verilen
çok küçük parazitler hayvanların derilerinin altına yerleşerek kaşıntıya ve
tüylerin dökülmelerine sebep olan bir hastalıktır.
Daha çok boyun, kuyruk
sokumu, memelerin üst kısmı, boğaların cinsel organları etrafı yerleştikleri
bölgelerdir.
Hayvanlarda tüy
dökülmesi, kaşıntı, deride kalınlaşma, kıvrıntılı ve kuru kabuklarla örtülme
biçiminde görülür. Meydana gelen geniş lezyon hayvanı zayıflatır ve hatta öldürebilir.
Zayıf hayvanlarda daha çok görülür. İlaçlı tedavisi mümkündür.
c. Kene
**İnsan ve özellikle
hayvanlarda çok önemli kayıplara yol açan ve halk arasında sakırga adı verilen
keneler, kan emerek yaşamlarını sürdürürler. Hayvanları soktukları bölgeler
kızarır ve iltihaplanır. Kanı emmeleri sonucunda kan hastalıklarını hayvanlara
bulaştırırlar.
C) Kan Parazitleri
**Merada bulunan
kenelerinin bulaştırdığı bir hastalık olup halk arasında yavsı olarak da
bilinirler.
a.Theileriosis
**Sığırlarda görülen
öldürücü bir hastalıktır. Mera keneleri tarafından bulaştırılan kan parazitidir.
Hayvana bulaşması sonucunda, 42 dereceye kadar yüksek ateş, hayvanda
iştahsızlık, kansızlık, geviş getirememe, bitkinlik, kokulu ishal ve gözlerde
sarılık belirtileri görülür. Tedavisi mümkün olup aşılama yapılarak ve ayrıca
kenelerle mücadeleye devam etmek suretiyle hastalıkla mücadele edilebilir.
b. Babesiosis(Kan İşeme Hastalığı)
**Özellikle ithal
sığırlarda daha fazla görülen ve keneler tarafından bulaştırılan bir hastalık çeşididir.
Bu hastalığa yakalanan
hayvanlarda:
1) Hızlı bir şekilde 40-41
derecelik yüksek ateş, kansızlık, sarılık, kan işeme, iştahsızlık, geviş
getirememe, durgunluk oluşur. Dışkı sarımsım-kahverengiye dönüşür, kalp atışı
ve solunum hızlanır. Kanlı idrar kahverengi-siyah veya kahve telvesi rengini
alır. Süt verimli azalır, gebe hayvanlar yavru düşürmeler görülebilir.
2) Yavaş
bir şekilde olarak ise ateş fazla yükselmez, genellikle kan işeme olmayıp verim
kaybına yol açar, zayıp ve halsiz davranırlar.
Teşhiste; ilkbahar ve
yaz aylarında bu gibi hastalıkların artmasıyla, sığırlarda ateş, kan işeme,
sarılık ve diğer belirtilerin görülmesi bu hastalığı çağrıştırır. Kandan
hazırlanacak numunelerin incelenmesi ile teşhis kolayca konur.
**Tedavide; veteriner
hekimin tavsiye edeceği ilaçlar, usulüne uygun bir şekilde kullanılır. Ayrıca,
kenelerle yapılacak etkili bir mücadele de hastalıktan korunmada etkilidir.
0 Yorumlar