--Sütü indiren hormon
OKSİTOZİN’dir. Yani beyinden salgılan bir hormondur. Oksitozin salgısı olmasa
süt memeden inmez. Sütün memeden inmesi için mutlaka oksitozin salgısı
salınması lazım. Bu düşünceyle bir karar verilir. Bu hayvan doğuma 45-50-60 gün
kala sütten kesilir ve artık sağılmaz. Bundan bir hafta 10 gün önce ineğe
verilen süt yemi de yavaş yavaş azaltır. Su hayat olduğu için suyu azaltmaya
gerek yoktur. Zaten süt yemi azaldı mı sütte azalmaya başlayacaktır. Kuruya
alındıktan sonra süttün sağılmaması için belli bir gün belirlenir ve o günden
sonra doğuma kadar hayvan sağılmaz. Tabi süt sağılmadığı için memede birikir.
Eğer o gün meme elenirse yani sağılmaya kalkışılırsa, bu beyne emredilir ve
oksitozinde süt vermeye devam edecektir. Bizim derdimiz sütün gelmemesi ve
bunun içinde memeye karışılmamalı ve hayvan sağılmamalıdır. Hayvan
sağılmadığında Oksitozin devre dışı kalmış olur ve sütte salgılanmamış
olacaktır.
--Sağım işlemi kesildikten sonra
süt memeye gelmeye devam eder. Meme gerilir ama bir yere kadar bu gerilme
gerçekleşecektir. Memenin üstünde süt yapan hücrelere kadar süt dayanır. Bu
hücreler sütten geldiği en üst seviyeyi kapatır. Oksitozinde salgılanmadığında
yukarıya emir gider ve sağım olmadığın için de süt üretme der. Süt veren
hücrelerde yavaş yavaş kapanmaya başlayacaktır.
-Bir süre sonra meme
elenmediğinde, meme yavaş yavaş kedini çeker. Son daldırma yaptıktan sonra memeye bir daha dokunulmaz ve hayvan
kuru döneme, kuru yerine ayrılır.
-Eğer ki yukarıda değindiğimiz
gibi sağım işlemi bittikten sonra inek kuruya alınıp ve hala çok süt geliyorsa,
sütün gelmemesi için memelere buz tutulabilir.
-Bu işlemlerden sonra inek bol
altlıklı, kuru ve temiz bir yere alınması lazım. Bu arada da yeni kuruya
alındığı için çok dikkatli olunmalı ve arada bir meme kendini topladı mı
kendini çekti mi diye ineğe bakmak, gözlem yapmak lazım.
--İneklerin doğumu yapmaları için tahsis edilen kuru dönem yerlerine aşırı miktarda inek sokulmamalıdır. İnek için ayrılan bu kuru
dönem yerleri geniş olmalıdır. Çünkü en çok altlık, en kuru ve temiz olan, en çok
yer verildiği hayvanlar kuru dönemdeki hayvanlardır. Çeşitli hastalıklarla
karşılanmaması ve sağlıklı bir doğumun olabilmesi için bu hususlar mutlaka yerine
getirilmelidir. Hayvan giderek
irileşecektir. Kurudaki yemlik mesafeleri bile normal yemliklerden farklı
olmalıdır.

--Doğumdan hemen sonra problemler
azmaya başlar. Doğum bir defa büyük bir strestir. Hem hayvan sahibi için hem de
inek için. Bu stresi beraber yaşarlar. Stres hortumu (kortizol) salgılandığı
anda vücudun savunma mekanizması düşer ve iptal olur. Savunma konusunda vücut
direncini kaybeder. Bu direnci kaybetme durumunda, yapılan çalışmalarda bir çok
mineral ve vitaminler en düşük seviyeye geldiğini göstermektedir. Hayvan artık
kendini savunamayacak duruma gelmiştir. Hayvan kendini savunamadığı için de
daha önce problem olmayacak mikroorganizmalar bile bu dönemde problem
olabiliyor. Yani en önemli problem olan Mastitis çoğalabiliyor.
GİZLİ HİPOKALSEMİ yani kalsiyum eksikliğinin gizli hali olan bu
hastalık, kuru dönemden hemen sonra yani doğumdan hemen sonra inek yeteri kadar
kalsiyum takviyesi alamadığı için ortaya çıkabilmektedir.
--Bütün kaslar pürsülür. Meme
ucundaki büzücü kasta yeterince kasılmaz ve yeterince kasılamadığı için memeye
de çok miktarda süt iner ve memeyi gerer ve böylece memeden kendiliğinden süt
çıkar. İşte gizli hipokalseminin de bir neticesi olarak meme ucundaki, meme
başındaki kasların kendini iyi büzememelerinin sonucunda orada bir açıklık
oluşuyor ve en basit şekilde mikroorganizma o açıklıktan içeriye girebiliyor.
Ayrıca kalsiyum vücudun bağışıklık sistemi üzerinde de çok büyük etkisi vardır.
Kalsiyum eksikliği, bağışıklık sisteminde büyük bir çökmeye sebep olur. Bunlardan
yola çıkılarak doğumdan sonra mastitisin oraya çıkması tesadüf olmaz. Ayrıca
kalsiyum ve potasyum eksikliği sonucunda rahim iltihabı gibi sorun da ortaya
çıkabilmektedir. Rahim iltihabı meydana geldiğinde, doğumdan sonra rahimin
içinde biriken pislikler dışarıya atılamaz. Bu pislikler rahim içinde
kaldığında boş bir balon gibi hastalıklara zemin hazırlar. Kalsiyum ve potasyum
eksikliğinden dolayı sağlıklı bir şekilde çalışamayan rahim kasları bir süre
sonra iyice durgunlaşıp görevi olan rahimin içindeki kalıntı suları ve
pislikleri dışarıya atamayacak duruma gelir.
--Kuru dönem, en çok dikkat
edilmesi gereken dönemdir. Mastitise karşı kesinlikle son sağım yapıldıktan sonra, son daldırma yapılmalıdır.
Kalsiyum takviyesi doğumdan hemen sonra ve doğumdan önceki son bir hafta
içerisinde D3 vitamin takviyesi yapılmalıdır. Bu takviyeler yapıldığı taktirde,
bağışıklık siste de daha ektin hale gelecektir. Yüksek dozlu D3 vitamin takviyesi yapılırsa, buzağı sağlığı, meme sağlığı, hayvanın genel sağlığı,
gizli hipokalsemi konusundaki problemlerin çoğu giderilir. Doğumu takip eden
saatlerde derhal bu takviyeler yapılması lazım.
Bu takviyeler yapılmadığında yukarıda değindiğimiz hastalıkların tümüne
karşı hayvan hassas hale gelecektir.

0 Yorumlar